3 Nisan 2014 Perşembe

Bir Sevdanın Peşinde...

Amcam vesile oldu sarı kırmızı renklere bağlanmama... İyi ki de oldu. Gözümü onunla açtım, son nefesimi de onunla vereceğim. 

Çocuktum daha Galatasaray'ımın maçlarına gittiğimde. Saatler öncesinden stad önünde kuyruğa girer, güç bela Ali Sami Yen'e kavuşurdum. Bilet için günler öncesinden girilen çekilen cefayı saymıyorum bile. 

Sonra büyüdüm delikanlı oldum, içimdeki aşk da büyüdü. Ali Sami Yen'in yollarını aşındırmaya devam ettim. Belki eskisi kadar çok gidemiyordum ama en öenmli maçlarda tribündeki yerim, aldım. 

Ve gazetecilik dönemi... Bu kez, haberci olarak Mecidiyeköy'de olmanın gururu vardı. Ardından da tabii Aslantepe. 

Stada ilk kazma vurulduğu günden muhteşem açılışına kadar her anına tanıklık ettim, inşaatın hemen hemen her aşamasında haberci olarak görev yaptım...

Sonra gün geldi, bu kez hayatımda öyle bir gelişme yaşandı ki; Galatasaray'ın tam göbeğindeydim. Mabedde, Aslantepe'deydim. Üstelik takımım için görev yapmak amacıyla... 

Galatasaray Televizyonu'nda çalışmaya başladım. Rüya gibiydi. Artık, 52 bin kişilik stad arkamda sarı kırmızılarla ilgili ne gelişme varsa benim ağzımdan yayınlanıyordu milyonlara. 

Yıllar sonra bir sevdanın peşinde hak ettiği yerde olmak güzel insanın. Umarım uzun yıllar bu mutluluk devam eder.


1 yorum: